Blog

Harry Potter Evreninin En Güçlü Büyücüleri

Harry Potter Evreninin En Güçlü Büyücüleri

Harry Potter Evreninin En Güçlü Büyücüleri

Harry Potter’ın fantastik evreninde birbirinden farklı yeteneklere sahip olan cadı ve büyücüler yer almaktadır. Gelin görün ki, bir büyücünün mükemmeliyetle yaptığı bir büyüyü, başka bir büyücü daha farklı şekilde uygulayarak bizleri her zaman olduğu gibi şaşırtmaya devam edebiliyor.

Harry Potter evreninin en güçlü büyücüleri sizler için bu blog yazısında toplandı.

Bakalım, Harry Potter karakterlerinden hangisi, gücüyle Sihir Dükkanı bloğunda mücadele verecek?

Harry Potter Evreninin En Güçlü Büyücüleri

Lord Voldemort!

Sadece aklımızın kenarından geçirdiğimizde tüylerimizi diken diken yapabilen, korkutucu bir isim… Tom Marvolo Riddle yani nam-ı diyar Voldemort! Kendi adını, kısa bir anagram ile değiştirebilen zeki büyücü.  ‘’ I am Lord Voldemort’’ aslında Tom Marvolo Riddle harfleriyle oynayarak ortaya çıkarttığı bir isimdir. İnanılmaz bir yanılsama!

Tom, Hogwarts ’ta öğrenci olduğu yıllarda kendine hayran bırakacak kadar yakışıklı, yetenekli, çalışkan ve bir o kadar da tehlikeli büyücü adayıydı. Büyüdüğünde ise Harry Potter dünyasının korkutucu ve bilge büyücüsü olmayı başardı.

Hatırlıyor musunuz? Hogwarts Müdürü Albus Dumbledore, Tom’un çocukluk yıllarından itibaren böylesine korku saçacağını hissetmiş gibi bir ruh hali içerisindeydi. O da biliyordu, bu yakışıklı ve keskin zekâlı öğrencinin etkileyemeyeceği bir Hogwarts profesörü yoktu…

Öğrencilik hayatından itibaren, kötülükler üstüne kurulu dünyasını affedilemez lanetler ile süslemeye başlayan Tom, büyülü dünyanın ölümsüz, güçlü ve en korkunç büyücüsü olarak tanınmak için neredeyse tüm yaşamını feda etti.

Bütün zamanların en karanlık büyücüsü sıfatını alan Lord Voldemort, ismini söylemeye bile korkan cadılar ve büyücüler onu artık ‘’İsmi Lazım Değil‘’ olarak anıyordu.

Bir büyücü düşünün, ölüm gibi kuvvetli bir etkeni, en büyük zayıflık olarak gören… Ölümsüzlük için kendi ruhunu 7 parçaya bölüp, belirlediği nesnelere ve küçücük bir insana ruh parçasını gizleyen karanlık bir büyücü, bize neler yapmaz ki! : )

Lord Voldemort, uğruna gözünü bile kararttığı güçlü olma hırsı sayesinde Dumbledore kadar bilge bir büyücü haline geldi. Öğrendiği korkunç büyüleri insanların üzerinde denemekten ne kadar hoşnut olsa da, seçtiği yanlış yollar yüzünden kalbinde eksikliğini hissettiği sevginin, dürüstlüğün ve arkadaşlığın önemini hiçbir zaman göremedi.

Voldemort, Tom M. Riddle olarak kalsaydı belki de Harry Potter ile çok iyi birer arkadaş olabilirlerdi. : )

Albus Dumbledore!

Harry Potter evreninin bilge sakallı, zeki büyücüsü; Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore! Okurken yorulduğunuz güçlü büyücünün adını, bizlerde yazarken inanın çok zorlandık.

Neyse… Gelelim Dumbledore ’un esrarengiz gücüne! Öyle bir büyücü ki, kimsenin akıl edemeyeceği kadar eski büyüleri küçük bir zaman dilimi içerisinde ‘pat!’ diye söyleyip, şaşkınlık içerisinde bırakabiliyor. Araştırmacı ve sorgulayıcı ruhlu Dumbledore, aslında çok sert bir kişilik izlenimi verse de, yaptığı küçük esprileri ve muzur şakalarıyla ton ton dedeleri andırıyor. : )

Yarım çerçeveli gözlükleriyle ve şatafatlı cübbeleriyle dikkat çeken ünlü büyücünün, 12 ayrı konuda ejderha kanını kullanması ve arkadaşı Nicolas Flamel ile yürüttüğü simya çalışmaları, ona büyük bir şöhret kazandırmıştır.

Dumbledore, sakinliğini koruyarak duygularına kendini kaptırmayan çok güçlü bir büyücüdür. Ama her zaman merak ettiğimiz bir soru var. Kibar ve bilge görüntüsünün altında, korkutucu bir kişiliği var mıydı? Hatırlarsanız Albus, Voldemort’un öğretmeni olduğu zamanlarda, onu kendisine benzetmeye ve bu benzerlikten de endişe duymaya başlamıştı. Galiba sorumuzun cevabını, sizlerde az çok tahmin ettiniz.

Ah Albus Dumbledore! Keşke tanıdığımız gibi kalabilseydin…

Artboard 2-100
Artboard 5-100

Minerva McGonagall!

Harry Potter evreninin pamuk görünümüne ve bir o kadar da sert yapısına sahip olan güçlü kadın cadısı! Serinin başından beri adalet sistemiyle bizleri heyecanlandırarak ön plana çıkan Müdür Yardımcısı McGonagall, Biçim Değiştirme dersi profesörüdür. Aynı zamanda etkileyici bir biçim değişimiyle, kedi formuna girebilir.

Hogwarts’a olan bağlılığı ile bilge görüntüsü birleşince, duygularını arka plana atmayı başarabilen cadı, daima öğrencilerinin iyiliğini ister.

Quidditch’e olan tutkusuyla bilinen Profesör Mcgonagall’ın kırmızı flamalı binası, tabii ki Gryffindor’dur ve Hogwarts’ta ki öğrencilik zamanlarında yetenekli bir Quidditch oyuncusu olması, şaşkınlık verici özelliklerinden biridir.

Minerva McGonagall, yetenekli, zeki ve gücüyle adından bahsettiren büyücüler arasında yer alan, önemli bir kadın profesördür. Nasıl da gurur verici!

Bizlerin gözünde de Minerva; Harry’i daima koruyan, bazı zamanlar gösterdiği anaç yapısıyla gözlerimizden bir damla yaşı pıt diye getirmeyi başaran, pozitif ruhlu bir cadıdır.

Sirius Black!

Serinin başlarında, dizlerimizin bağını çözecek kadar korktuğumuz Sirius Black, yumuşacık kalbiyle kendini sevdirmeyi başaran güçlü büyücüler arasında yer almaktadır.

Herkes tarafından katil olarak anılan ve bir zamanlar Azkaban’a hapsedilip sonra da kaçmayı başaran Black, Harry Potter’ın ebeveynleri olan Lily ve James Potter’ın en yakın arkadaşıdır. Hakkında, Voldemort’un tarafına geçtiği ve kötü büyücülerden biri olduğu gibi söylentiler çıksa da, bunlar tamamen kuru iftiradır.

Harry Potter’ın vaftiz babası olarak bilinmesi bir yana, gençlik zamanlarında kurnaz, zeki ve yaramaz bir Gryffindor öğrencisidir. Zekâsını sorgulamak istemeyiz, fakat 3 arkadaşıyla birleşip ‘’Çapulcu Haritası’’ isimli çok güçlü ve esrarengiz bir harita çıkartmak nedir? Sorarım size büyücülerimiz! Sahiden aklımız almıyor…

Pratik büyü bilgisini zarif asa tutuşuyla gösterebilen Black, büyücüler arasında ‘Padfoot’ yani ‘Patiayak’ lakabıyla bilinir. Bunun sebebi ise yakışıklı bir Animagus olmasından kaynaklıdır. Simsiyah görünümüyle korkutucu Kurt formuna bürünebilen, karizmatik ve sıra dışı olan Sirius, güçlü cadı Bellatrix Lestrange’ın da kuzenidir. Güç, aileden geliyor demek!

Ne yazık ki Sirius Black, kendi öz kuzeni Bellatrix tarafından Avada Kedavra lanetiyle öldürülmüştür. Hem vaftiz oğlu için hem de bizler için, yıkıcı bir son!

Sirius Black’in güçlü büyü bilgisi ve sempatik karakterinin yanı sıra, dış görünüşüyle daha da ön plana getirilerek anlatıldığını merak ediyorsanız, yazarımız Sirius’a oldukça hayran ve kendisi bir kadın…

Artboard 8-100
Artboard 4 100 Sihir Dükkanı - Tüm Harry Potter Ürünleri

Hermione Granger!

Hogwarts’ın değerli öğrencileri arasında yer alan ve büyücüler âleminde keskin zekâsıyla adından söz ettiren güçlü bir cadıdır. Kendisini Harry’ye olan dostça bağlılığı ve Ron’a beslediği güçlü duygularıyla tanısak da, karakter olarak fazlasıyla sert ve soğuktur.

Açık Kahverengi dalgalı saçları ve kendinden emin tavrıyla Hogwarts’ta ki arkadaşları için sadece çalışkan bir öğrenci gibi görünse de, aslında Hermione Harry’nin hayatını birçok kez kurtaran sadık koruyucularından biridir.

Bayan Granger, çokbilmiş tavırlarına sahip küçük bir kız çocuğuyken, nasıl da gözlerimizin önünde genç, cesur ve çok yetenekli bir cadıya dönüştü?

 Muggle doğumlu bu cadının asası da kendi gibi güçlüdür. Asma ağacından yapılma asasının çekirdeğinde Ejderha Yüreği Teli bulunması ve keskin zekasının kuvvetiyle, Hermione’nin üstesinden gelemeyeceği olayların sayısı 5 parmağı geçmez diye düşünüyoruz.

Küçücük yaşta Dumbledore düzeyinde olan, öylesine güçlü büyüleri nasıl aklında tutabildin Hermione? Yazımızı okursan sorumuza cevap vermeyi sakın unutma tatlım! : )

Hermione! Seni hep, o Sırlar Odası’nın kapısında, Çok Özlü İksir hazırlarken gösterdiğin çabayla hatırlayacağız. Şey! Birde Ron Weasley ile olan şaşırtıcı ve mucizevi birlikteliğinle…

Bellatrix Lestrange!

Ah korkutucu kadın! Ne yazık ki seni herkes sevemez, ancak gücünün büyüsünden, diğer cadılar ve büyücüler kaçacak delik arar!

Söylesene, o keyifle attığın kahkahanla birlikte, nasıl bu kadar korkunç olmayı başardın?

Bellatrix Lestrange, korkunç zekası ve cesaretiyle tanınan, Voldemort’un sadık yandaşlarının başında yer alır. Black ailesinin savaşçı kızı olarak yetişen Bellatrix’in kan saflığına karşı sarsılmaz bir inancı vardır. ‘’E iyide Voldemort Safkan değil ki?’’ dediğinizi duyar gibiyiz. Henüz oradaki karmaşıklığı bizlerde çözmüş değiliz. Fakat küçük bir fikrimiz var; bu bağlılığın sebebi: Güç!

Slytherin evinin eski öğrencilerinden olan Bellatrix, Ölüm Yiyenlerden biridir. Aynı zamanda, Karanlık Sanatlar’da uzmanlaşmış çok güçlü bir cadıdır. Şaşırtıcıdır ki, zamanında Dobby kadar sevimli, sevecen ve kibar bir ev cinine sahipti.

Bellatrix’in karanlığı andıran simsiyah uzun saçları, içimizde ‘kızım çek şu saçlarını önünden! Gözüne giriyor!’ deme hissi oluşturmuyor değil.

 Kuzeni Sirius Black’i gözünü kırpmadan öldürmesiyle, tüm nefretimizi sonuna kadar kazanan Bellatrix’i daima o çılgın ve tüyler ürperten kahkahası, yamuk ve karakteristik asasıyla hatırlayacağız!

Artboard 3-100
Artboard 7-100

Severus Snape!

Karanlık bir güç daha! Yahu bu Slytherin’lerin hepsinde simsiyah giyme zorunluluğumu var? Biz anlayamadık doğrusu. İlla ki korkutucu görünmek zorundalar!

Severus Snape, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine olan hayranlığıyla tanıdığımız bir profesör olsa da, Harry Potter’ın gizli koruyucularından biridir.

Hogwarts’ta geçirdiği öğrencilik yıllarında Harry’nin annesi Lily’e olan aşkını yıllarca saklayan ve duygularını asla göstermeyen bir yapıya sahiptir. İfadesiz yüz mimiklerinden dolayı ‘’Neler düşünüyor? Nasıl hissediyor? Sürekli kızgın mı? ‘’ gibi soruları düşünmemek elde değil.

Severus, karanlık bir büyücü olduğu için karanlık derslere ilgi duysa da, aynı zamanda güçlü bir iksir uzmanıdır. Harry Potter’ı koruyabilmek için Dumbledore’a bağlılık yemini eden Severus Snape, Hogwarts’ta ki öğretmenlik hayatından önce Voldemort’a bağlı bir Ölüm Yiyendi.

Karanlık ve sıra dışı büyücü! Seni her zaman en etkileyici sözünle hatırlayacağız: ‘’Always!’’

Harry Potter!

Tabii ki de en önemli ve en güçlü karakterimizi yazımızın sonunda anlatmalıyız!

Harry Potter, dünya çapında ses getiren büyük bir serinin başkarakteridir.

Bebekken yara iziyle başlayan hikayesi, Harry’ye sıra dışı bir ün kazandırdı. Ailesi, Voldemort tarafından öldürülen Potter, ‘’hayatta kalan çocuk’’ olarak hafızalarda yerini aldı. Bu küçük büyücü adayının Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’na başlamasıyla, hayatı tamamıyla değişti.

Voldemort’un parçalanmış 7 ruhundan birinin Harry Potter’a tutunmasıyla, iyilerin ve kötülerin savaşı başlamıştı. Fakat bu savaşın sonunda kazanan; Arkadaşlık, cesaret, bağlılık ve güçlü bir sevgi oldu. Harry hayatı boyunca bu değerleri hissedebildiği güzel dostluklar biriktirmeyi başardı.

 Harry Potter, ruhunda taşıdığı saf sevgi ve değerin, gerçek güç olduğunu ve o gücü dışarı çıkarabilmek için duyulmamış büyüleri bilmeye ya da ölümlere sebep olacak lanetleri öğrenmeye ihtiyaç olmadığını, herkese kanıtlamış oldu.

Hepimiz senin aileniz Harry!

Artboard 1-100

Bir yanıt yazın