Hufflepuff’ın 5 Önemli Karakteri
Pomona Sprout
Hogwarts’ın tatlı görünümlü, kibar Hufflepuff öğretmenidir. Öğrencilik yıllarında Hufflepuff binasında eğitim aldığı her tavrından belli olan Profesör Sprout, uzun yıllar boyunca da Hufflepuff Bina Başkanı olarak görev yapmıştır.
Bununla birlikte Seherbazlık eğiti almış, ancak Seherbazlık yapmak yerine profesörlüğü tercih ederek, öğrencilerin şirin mi şirin bir eğitimcisi olmuştur. Öğrencilerine davranış şekliyle de Hufflepuff eğitimi aldığı belli oluyordu.
Madam Sprout Adamotu gibi, uğraşılması zor bitkilere karşı sahip olduğu yeteneği sayesinde, birçok filmde, kendi ismi geçmese bile yetiştirdiği bitkilerle ‘’yok artık! ‘’ dedirmeyi başardı.
Felsefe Taşı filminde, bir geçide kurduğu şeytan tuzağı ile birlikte Felsefe Taşı, koruma altına alındı. Aynı zamanda, Sırlar Odası’nda hazırladığı Adamotu İksiri sayesinde, Basilisk yüzünden taşlaşan kişiler sağlıklarına kavuşup, normal yaşantılarına dönebildi. Küçük bir dip not; bu iksiri yaparken yalnız değildi. Severus Snape’den büyük bir yardım alarak, iksiri kullanılabilir hale getirdi.
Albus Dumbledore’a olan desteğini, kibar bir şekilde hissettirmesiyle, ona olan bağlılığını, tatlı hareketleriyle rahatça gösterebilirdi.
Hufflepuff’ın hemen hemen tüm özelliklerini taşıyan Madam Sprout’un cesareti, takdire değer. Kim inanırdı ki, çiçek görünümlü, pofidik bir öğretmenin, ölüm yiyenlere ve Voldemort’a karşı tüm sertliğiyle, çıkan mücadelede, önlerde yer alabileceğine?
Yetiştirdiği büyülü ve zehirli sarmaşıklar sayesinde, Voldemort takipçilerinin neredeyse tamamını, harika bir şekilde düşünülmüş bir taktikle Hogwarts’tan uzaklaştırabildi.
Eğitmeyi çok sevdiği öğrencilerinden ikisi ise Newt Scamander ve Neville Longbottom’dır.
Newt Scamander
Safkan bir büyücü olan Newt’un adının açılımı, Newton Artemis Fido Scamander’dır.
Büyülü canlılara ve sihirli yaratıklara duyduğu ilgiyle, hangi binanın mezun öğrencisi olduğunu, daha bakıldığı dakika da hissettiriyor. Tepeden tırnağa Hufflepuff olan Newt’ı, sempatikliğiyle tanıdığımız için, tam tersini düşünmek bizleri bir küçük rahatsız edebiliyor.
Newt, mezun olduktan sonra, Sihir Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. Yer aldığı departman ise Sihirli Yaratıkların Düzenlenmesi ve Denetimi Dairesi. Buradan çalıştıktan hemen sonra Ev Cinlerinin Yerleştirilmesi Dairesi’nde yer aldı. Fakat burada çalışmaktan o kadar sıkıldı ki, ivedilikle Canavarlar Bölümü’ne atanıp, hayatının fırsatlarını bu kısımda yakalayabildi.
Bu bölümde yer almaktan büyük keyif alan Newt Scamander, sahip olduğu canavarlar bilgisiyle, işinde büyük terfiler alabildi.
Cedric Diggory
Mükemmel saçlı, harika bir öğrenci olan Cedric, sahip olduğu gülüşü ve kibarlığıyla, kendine her zaman hayran bırakmıştır.
Ateş Kadehi filminde hayranlıkla izlediğimiz yetenekli öğrenci, Harry’e olan içten tavırlarıyla, hayranlarında tatlı bir sempatiklik hissi yarattı.
Babası Amos Diggory ve Weasley’lerle Quidditch Dünya Kupası maçını izlemeye gittiğinde, bilge tavırlarıyla Harry Potter ile iyi bir arkadaşlık kurdu. Ah yakışıklı Cedric, tatlı dilinle iyi anlaşamayacağın kimse yok… Voldemort nasıl kıydı sana? Anlamış değiliz!
Popüler öğrenci Cedric safkan bir aileden geliyor. Bu kadar disiplinli bir öğrencinin, uzunca bir süre, bina başkanlığı yaptığını bilmek, bizleri şaşırtmadı.
Yetenekleri arasına, Quidditch takım kaptanlığını da eklemek ‘’eee bu çocuğun daha yapamadığı bir şey kaldı mı ya!? ’’ dedirtiyor.
Harry Potter’ın, Üç Büyücü Turnuvası’na zorunlulukla seçilmesiyle biraz geri plana atılmış hissetse de, havalı tavrıyla, her zaman aksini yansıtmayı başardı.
Asasının yapısı: Dişbudak ağacından yapılmış, Unicorn saç çekirdekli 12 inç uzunluğunda bir asa
Üç Büyücü Turnuvası’nda gösterdiği başarının heyecanı, ne yazık ki yarım kaldı. Voldemort’un mezarlıkta Harry’nin kanıyla yeni bedenine kavuşacağı sırada, Cedric’in durumu daha anlayamadan karşı çıkıp, kendini ve Harry’i korumak için büyük bir savunmaya geçti. Talihsizlik bu ki Voldemort, bedensiz haliyle bile güçlü bir büyücü olduğu için, Cedric’i lanetledi ve bu güçlü lanetle birlikte Cedric, orada can verdi.
Nymphadora Tonks
Sinirlendiği zaman renk değiştiren, tatlı kısa saçlarıyla tanıdığımız ve sevdiğimiz Nymphadora, cadı bir anne olan Andromeda ve muglle bir büyücü olan Teddy Tonks’un çocuğudur.
Teyzesi ise, çılgın hareketleriyle tanıdığımız bizlere hiçte yabancı olmayan güçlü büyücü Bellatrix Lestrange’dır.
Annesi Andromeda’nın muggle doğumlu bir büyücüyle evlenmesiyle dünyaya gelen Nymphadora, annesinin ailesi tarafından hiçbir zaman sevgi, değer ve kabul görmemişti.
Tüm aile üyelerinin, daima bir safkan ile evlenmesi gerektiğini savunan Bellatrix ’in, kardeşinin bir muggle doğumluyla evlenmesi, tüm ailesinin karşı çıktığı bir durumdu. Bu olaylara rağmen, Nymphadora saygısını kimseye karşı bozmamış, Hufflepuff terbiyesi almış mezun bir öğrenciydi.
Annesi Andromeda’yı ailesinde bir tek kuzeni Sirius Black anlıyor, bir tek o değer veriyordu.
Bununla birlikte Nymphadora, Profesör Remus Lupin’e olan aşkından dolayı Patronus hayvanı bile değişmiş, kurt olmuştu. Sonra ki zamanlarda Profesör Lupin ile evlenen Dora, eşiyle birlikte büyük savaşta ölmeden önce, Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın da önemli bir üyesiydi.
Voldemort, bu durumu kullanarak kendisine karşı mücadele veren Nymphadora ve eşi Lupin’i öldürme görevini, bizzat teyzesi Bellatrix Lestrange’a vermiştir.
Helga Hufflepuff
Okulun kibar ve zeki kurucusu Helga Hufflepuff, safkan bir aileden gelmiştir. Öğrencilerinin en dikkat çeken özelliğinin, sadık ve çalışkan olanlarından seçilmesini tercih eden Helga, bu özelliklere kendisi de sahip.
Şefkatli doğası ve ayrım yamadan herkese eşit davranmasıyla ününü duyuran Helga, oldukça neşeli bir kadındı. Yemekler ile arasının daha iyi olduğunu anlatmamıza bile gerek yok, görüntüsünden belli oluyor.
Muggle veya safkan olarak ayırt etmeden tüm öğrencilerin, kendi binasında eğitim görmesini, büyük bir mutlulukla kabul etmiştir.
